Önümüzdeki seçim sürprizlere gebe

İster bir erken seçim olsun…

İsterse yakın bir gelecekte baskın bir seçim…

Veya her şey yolunda gitsin de zamanında bir seçim gerçekleşsin, fark etmez…

Çünkü seçim sath-ı mailine girdik artık.

Bundan sonra seçimle yatıp seçimle kalkacağız.

Cumhur ittifakı adayını şimdiden açıkladı bile.

Ve bu hızla sürekli bir seçim kampanyası yürütüyor Şahs-ı Muhterem.

Bir doğuda, bir batıda, bir kuzeyde, bir de TV’lerin baş köşesinde, konuştukça konuşuyor.

Toplumu geriyor ve ayrıştırıyor, her zaman yaptığı gibi.

Anlayacağınız gerilimden beslenmeye devam ediyor.

Yani cumhur cephesinde farklı bir şey yok.

Her zamanki gibi.

Bu nedenle bu önümüzdeki seçimde gözler millet cephesinde olacak.

Yeni adı ile “altılı masada” yani.

En önemlisi de aday konusu tabi ki.

Cumhur cephesi çift koldan millet cephesini hep tahrik ediyor, “Açıkla adayını” diye.

Ama nafile…

Millet cephesi ser veriyor sır vermiyor.

Aday konusunda son derece ketum davranıyor.

Her ne kadar Sayın Kılıçdaroğu aday gibi lanse edilse de, sanki ortada bir perdeleme var gibi.

Çünkü CHP lideri aday olur ise bu seçimin zora gireceğini herkes biliyor.

Kolay değil, bu milletin genetiğine işlemiş “Halkçılar gelir” korkusu.

Bunu silmek çok zor.

Yıllardır girilen seçimlerde yüzde yirmi beş sınırlarında bir oy almanın mesajı da açık değil mi?

Bunu elbette ki Sayın Kılıçdaroğlu da bilmekte.

Bu nedenle;

Millet cephesinin adayı henüz net değil.

Belki de bir sürpriz aday bizi bekliyor.

Sayın İlhan Kesici’nin bu günlerde hiç sesi soluğu çıkmıyor.

Acaba geri planda bir hazırlık mı yapıyor?

Çünkü millet cephesinin adayı mutlaka ki ekonomik konularda güven verici birisi olmalı.

Şu an en öncelikli mesele ekonomi.

Bu konuda dirayetli birisi elbette ki cumhur cephesinin adayını geri planda bırakabilir.

Bu nedenle millet cephesinin daha dikkatli olacağını umuyoruz.

Yeni bir “İnce ve Ekmek için Ekmeleddin” senaryosuna milletin tahammülü yok zira.

Şayet gerçekten bu önümüzdeki seçimleri almak istiyorlar ise…

Bunlar işin görünen yüzü.

Bir de görünmeyen yüz var.

Elimizde kesin ve net veriler yok ama..

Sanki bu seçimler bir sürprize gebe.

Tıpkı yirmi yıl önce 2002 de yaşandığı gibi.

Çünkü büyük krizler umulmadık neticelere sebep oluyorlar.

2001 krizi sonrası işte şu mevcut yapı iktidara gelmedi mi?

Ak Parti zihniyetinin işin başına geçmesi büyük bir sürpriz değil miydi?

Evet, bu gün de ağır bir ekonomik kriz yaşanıyor.

İşte bu nedenle diyoruz ki önümüzdeki seçimler de bir sürprize yol açabilir.

Umulmadık bir netice ile karşılaşabiliriz.

Onun için diyoruz ki:

DP başkanı Sayın Uysal da yavaş yavaş adaylık yolunda çalışma yapmalı.

Zaten Babacan adaylığını açıkladı.

Davutoğlu bile geçenlerde aday olacağını söyledi.

Öyle ise Sayın Uysal da bu yolda kararlı ve istekli olmalı.

Şayet bir sürpriz olacak ise şartların da öncesinde hazırlanması gerek.

Siyaset bir iddia işidir.

Millete hizmet etme iddiasında olanların ise biraz daha cesur davranması lazım.

“Altılı masanın” nostaljik verilerine fazla bel bağlayarak gerçekleri ıskalamayalım.

Ki, bu sefer de “Atı alan Üsküdar’ı” geçmesin.

Hem Kırat demokratların atı değil miydi?

Adam “Atımızı çalmış” bari onu geri almak için uğraşalım.

Benzer konuda makaleler:

• AKP’deki Demokrat oylar ve Gültekin Uysal
• Demokratların toplanma vakti gelmedi mi?
• Akşener Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu başbakan mı?
• Türkiye yeni bir Menderes arayışında
• Yeni Asya, Demokratlar ve Millet İttifakı
• 14 Mayıs, DP ve çatı partisi
• 6’lı masanın adayı Gültekin Uysal mı?
• İkinci Nesrin Ünal hadisesi mi?
• Güneş ve ampul
• Demokratlar mı, millet ittifakı mı?