1445 yılı ve kıyamet öncesi son asır

TIME dergisi 2020 yılını kapak yapmış. Şahit olunan hadiselerin sıkıntısından olsa gerek, şimdiye dek yaşanan en sıkıntılı yıl olarak ilan etmiş 2020 yılını. Bu tespit biraz abartılı olsa da mühim bir gerçeği ifade ediyor. Çünkü şimdiye dek 2020 kadar zor bir yıl görülmedi. Elbette ki, iki büyük dünya savaşı ve İspanyol gribi salgınları da çok önemli hadiselerdi. Fakat dünyayı tüm ülkeleri ile toptan etkilemesi açısından 2020 belki de en önde gelen yıl oldu.

Bu zorluk ve sıkıntı sadece Corona virüs salgını dolayısıyla değil elbette. Dünya yüzünde son yıllarda meydana gelen yürek sızlatıcı hadisler, Türkiye ve çevresindeki kargaşa ve savaşlar, bilhassa Arap Baharı ardından başlayan iç kargaşa ve bu nedenle milyonlarca insanın hayatını kaybetmesi, yoksulluk ve ekonomik krizler ve ahlaki ve sosyal sahadaki çözülmeler 2020 yılındaki belli başlı sıkıntıların başında geliyordu. Corona virüs musibeti de işin tuzu biberi oldu. Adeta cemiyet hayatı tüm dünyada kilitlendi. Ekonomiler darmadağın, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere milyonlarca insan işinden aşından oldu.

İşte tüm bu sıkıntıları üst üste topladığınız zaman TIME dergisinin, “2020 en kötü yıl” tespitine hak vermek zorunda kalıyorsunuz. Görünen o ki bu süreç 2021 yılını da içine alacak. Belki de şartlar daha da ağırlaşacak. Allah beterinden korusun ama belki daha dehşetli musibetler insanlığın başına bela olacak. Şayet şimdiye kadar yaşananlardan ders çıkartılıp musibetlerin ikazı yerine getirilmez ise.

Öncelikle kişi bizzat kendisi ders alacak. Şahsi davranışlarını düzeltecek ve yaratılış maksadına uygun hareket etmek için çaba sarf edecek. Yani kendini hesaba çekecek. Şayet zalime ve zulme taraf ise bilhassa bundan vazgeçecek. Zira Nurlarda geçen ifadelere göre, musibetler genellikle ekseriyetin hatasından ve zulme taraf olmaktan dolayı meydana geliyor. İşte bu nedenle öncelikle her fert kendini düzeltecek.

Her fert kendini düzeltirse haliyle cemiyet kendini düzeltmiş olur. Belki de tüm insanlık doğru yola gelir. İşte o zaman insanlığı tümden tehdit eden bu musibetler de başımızdan gider. Tarihte bunun çok örnekleri yaşanmış. Allah kullarına çok rahmetlidir. Şayet kişi ve toplum kendilerini düzeltirler ise musibetlerin başımızdan kalkacağı açıktır. O zaman da rahmetin tüm haşmeti ile tecelli edeceği de ümitle beklenir.

Bakın dünya olarak artık kıyamet öncesi son asra giriyoruz. Üstad Hazretleri Kastamonu Lahikasında İslam ve insanlık dünyasının 1506 yılına kadar parlak bir devir yaşayacağını, refah ve huzur içinde mutluluk dolu günlerin geleceğini beyan ediyor. Odan sonra ise insanlığın tekrar bir bozulmaya uğrayıp, nihayetinde 1545 yılında kıyamet kopacağını ifade ediyor. Demek ki kıyamete yaklaşık yüz yıl kalmış.

İşte kıyamet öncesi bu son asra girerken 2020 yılında ilahi bir ikaz sürecinin başladığı her kesim tarafından açıkça görülüyor. Belki bu süreç birkaç yıl daha devam edecek, belki de insanlık bu ikazı anlayınca daha erken bitecek. Ümidimiz o ki insanlık bu musibetlerin mesajını doğru bir şekilde anlasın ve süreç kısa bir zaman içinde bitsin ve insanlığın beklediği o huzur, refah ve saadet dolu son asır en kısa zamanda başlasın.

Kıyamet öncesi son asrın başlangıcı tarihi ise, ilginçtir, miladi olarak 2020 yılıdır. Risale-i Nurda ifade edilen 1545 yılı ise hicri yıldır. Buna göre ise 1445 yılı son asrın başlangıç yılı olmaktadır.

Bu tarihler şu şekilde ifade edilebilir:

1442 hicri yılı, Ağustos 2020 yılına,

1443 Hicri yılı, Ağustos 2021 yılına,

1444 Hicri yılı, Temmuz 2022 yılına,

1445 Hicri yılı, Temmuz 2023 yılına denk gelmektedir. (Bu 1445 yılının cumhuriyetin yüzüncü yılı olması oldukça dikkat çekicidir.)

İşte kıyamet öncesi son asır Hicri olarak 1445 (Miladi:2020)- 1545 (Miladi:2120) yılları arasında yaşanacak. İlginçtir, miladi olarak son asır bu içinde bulunduğumuz 2020 yılında başlıyor. Hicri olarak ise 1445 yılında, yani yaklaşık üç yıl sonra. Umudumuz o ki bu üç yıl içinde insanlık tam bir arınma süreci yaşayacak, çeşitli baskı ve zulümlerden kurtularak insanlığa layık bir hürriyet ortamı içinde hakiki medeniyete kavuşmuş olacak.

Risale-i Nurda bu konuda müjde dolu bir çok ifade var. bilhassa Hutbe-i Şamiyedeki şu müjdeleri okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer konuda makaleler:

• Kıyamet öncesindeki üç büyük ihtilal ve inkılap
• Büyük musibetler, büyük mükafatların habercisidir
• 2012 Yılı ve Kıyamet Senaryoları
• Bediüzzaman hangi tarihte doğdu?
• 12, 13, 14, 16 yıllarındaki tokatlar nedir?
• Su altında bozulmayan el yazması Asa-yı Musa
• Foton Kuşağı Teorisi ve Fecr-i Sadık
• 2022 yılındaki sırlar ve tevafuklar
• Kıyametin Tarihi ve Bediüzzaman
• Kıyametin tarihini bilmek mümkün mü?